Sorular ile Gelişmek başlıklı bir blog yazısı yayınlamış, kişisel gelişimimizin cevaplarının bizlerde saklı olan cevaplarda olduğuna değinerek Etkili Sorular motto kartlarına kısa bir giriş yapmıştım.
Koçluk ve Sorular
Kolayı tercih etmek insanın doğasında olan ve çoğunluğun tercih ettiği bir yaklaşım ne yazık ki. Bu yüzden olsa gerek, bulamadığımız cevaplar için bize akıl verecek ve bizi yönlendirecek kurtarıcılar ararız.
Koçluk; sizin yerinize birisinin cevapları bulması ve size akıl verilmesi süreci değildir ne yazık ki. Koçluk süreci; sizin kendi öğretiniz ve yaşam tecrübeleriniz ışığında, cevaplarınızı oluşturmanızın desteklenmesi sürecidir.
Beşgen Teorisi başlıklı blog yazımda kendi sürecime kısaca değinmiştim.
Size dair cevabınıza ulaşabilmenizi destekleyecek, güçlü sorular içeren ve sürekli yenileri eklenen motto kartları aşağıda sizler ile paylaşıyorum.
Sizin için “A” şıkkının en ideal olduğunun dile getirilmesi durumunda ne yaparsınız? Dile getiren hakkında ne düşünürsünüz? Başkaları adına verdiğiniz kararlarda tarafsız bir tutum sergilediğinizi söyleyebilir misiniz?
İstek ve arzularınızı hayata geçirmeniz engelleniyor mu?
Size; ne olduğunuzu ifade ettiren koşullar anbean, günbegün değişmiyor mu?
Bilmek Yapmak Yaratmak Keşfetmek Bu dörtlü için neye ihtiyaç duyarsınız?
Tanımlanmış imgeler ve roller ile şekillendirdiğiniz dünyanızda, bugünden yarına, neler sizin kontrolünüzde?
En uzun gece bile, güneş’e mağlup olurken; Güneş için gece’nin bir anlamı var mı !!?
Şimdi’yi farklı kılan nedir? Bugünü yaşayan siz, yarına aynı SİZ olarak mı uyanacaksınız?
Farz edelim rahatsızlandınız ve/veya farklı bir sebeple hastahane’ye gittiniz. Duygu ve düşüncelerinizde, ruh halinizde bir değişim oluyor değil mi?
Düş kırıklıklarınızı en çok nerede yaşadınız? Beklentileriniz, alışkanlıklarınız ve tekrarlar ile bezediğiniz güvenli alanınızda mı?
Küçük bir Kibrit’in alevi, bir Orman ve o Orman’a bağlı tüm yaşamları etkileyebilir değil mi? Sizin Aleviniz! … ?
Sizin dünyanızın; LİDERİ KİM? Şeyler mi? Bağlar mı? Kişiler mi? SİZ mi?
Keskin bir bıçağa sahip olmanız, pürüzsüz kesimler yapabilmeniz için yeterli mi?
Yapma, bırak, sakın, terk et, vazgeç, feda et, direnme, kabul et, aldırma, işine bak, vb… Size bu tür söylemler ile yaklaşan kişiler hakkında ne düşünürsünüz?
Siz’i yöneten hangisi? Siz hangisini yönetiyorsunuz?
Zihninize güvenir misiniz? Zihniniz sizi; düşünme, sorgulama ve araştırma meziyetlerinizden uzaklaştırıyor olabilir mi?
Sizi ıslatmayan bir yağmurun, yaşamınıza etkileri nelerdir?
Onun gibi olabilmek için çabaladınız, emek verdiniz değil mi? Bu çabalarınız ve emeğiniz aynı zamanda sizi; kendinizden ve kendiniz olmaktan uzaklaştırmıyor mu?
Sizi; arzuladığınız noktaya ulaştıracak en önemli adımınız hangisidir?
A yılında, B şehrinde doğmuş olmanız; C okullarında okuyup, D sertifikalarınızın olması; E kurumunda, F pozisyonunda olmanız; G ile evli ve H çocuğunuzun olması; Sizi tarif eder mi?..
Kendinizi; Yapmanız gerekenler ile Yapabilecekleriniz arasındaki kaybedeni belli olan çatışmaya, kurban ediyor olabilir misiniz?
Maddi ve manevi dünyalarınız arasında bir köprü inşa edecek olsanız; ne kullanarak inşa edersiniz, geçiş bedelini ne olarak belirlersiniz?
Olgunlaşmamış bir meyveden beklediğiniz tat nedir? Ham halinde dalından koparılıp, yapay bir şekilde olgunlaştırılan bir meyve beklentilerinizi ne ölçüde karşılar? Kalıcı bir değer yaratmak için ihtiyacınız olan nedir?
Sizin için özgürlük neyi ifade ediyor? Hayalleriniz ile daha da mı özgürleşiyorsunuz?
Unutulmaz anlarınızı bir düşünün; belirginliğin içinde bir rutin an mıydı, yoksa yolculuğunuz esnasında spontane gelişen bir an mıydı?
Duyduklarınızı, gördüklerinizi ve okuduklarınızı algılayan hangimizin zihni? Yargıyı oluşturan algınızın sahibi kim?
Ayna, ona bakanın yansımasını gösterir değil mi? Bakılan ayna lekeli bir ayna ise; ona bakanların ortak noktaları, yansımalarında gördükleri leke midir?
Bir şeyin var olabilmesi için, O şeyin geleceği birisinin var olması gerekir. Var mısın?
Sahip olamadığınız bir deneyimin sizin hayatınızda, sizin için ne değeri olabilir?
İç dünyanızı gösteren bir aynanız olsa… Neleri kontrol edip, düzeltmelerinizi yaparak dışarıya çıkmayı tercih edersiniz!!?
Arzularınız ve Korkularınız ile oluşturduğunuz hücrenize kendinizi hapsetmediğinizden emin misiniz?
Zihninizde bilgiye yer kalıyor mu? Sizinle kim meşgul oluyor? Sizin yerinize kim hayal kuruyor?
Perdede izlediğiniz film de bir ışık yansıması olduğuna göre; Fener’in ışığı, seyrettiğiniz filmin akışında bir değişikliğe neden oldu mu?
Kimimiz; Sadece Ben diyebilmenin “Gurur”u ile yaşamayı önceliğine alırken,
Kimimiz ise; Ben’i bilmenin bilinci ile “Onur” ile yaşamayı önceliğine alıyor…
Atalet sizi kuşatıyor ve harekete geçmekte zorlanıyor musunuz?
Bilmeyen !!! Bilmediğini bilmeyen !!! Hangisini daha kolay etkileyebilirsiniz? Çevrenizde hangisinin olmasını tercih edersiniz?